Boşanmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?
Boşanmaya karar vermiş eşlerin eğer çocukları varsa karşılaştıkları en büyük problem o çocukların velayetidir. Boşanma davalarında velayet için ısrar eden eşler kimi zaman karşı tarafa zarar verip onu üzmek isterler kimi zaman ise biricik yavrularının geleceğine karşı tarafın iyi sahip çıkamayacağını düşünüp velayeti isterler. Bizde bu çözümsüz görünen düğümün Türk hukukunca nasıl çözüme ulaştırıldığını inceledik, çocuklarının velayetini almak isteyen ebeveynler için dikkat etmeleri gereken hususları anlatacağız.
Velayet Hep Annenin Midir?
Konu İçeriği
Hâkimin dikkat ettiği ilk ve en önemli unsur çocuğun yaşıdır. Çünkü halen anne bakımına muhtaç olan bir çocuk mahkeme sonucu babaya verilirse maddi ve manevi olarak zarar görüp psikolojisini bozabilir. 6-7 yaş arası çocuklar Türk hukuku kurallarına uygun olarak anneye verilir. Zaten bu yaşlar arasında ki çocukların halen anne bakımına muhtaç oldukları bilimsel araştırmalar ile de doğrulanmış bulunmakta. 6 ya da 7 yaşlarında veya daha da altında olan bir çocuğun anneden alınıp babaya verilmesi olağanüstü durumlar dışında imkansızdır. Bu durumda annenin kazandığı aylık gelirin, işinin yaşam tarzının veya kalitesinin neredeyse hiç önemi yoktur. Yargıtay istisnasız verdiği kararlarda bu yaş aralıklarında ki çocukların tümünün velayetlerini annelerine vermiştir.
Velayetin Babaya Verildiği Durumlar Nelerdir?
Boşanma olaylarında çocuğun anneye değil de babaya verilmesi istisnadır. Bu duruma sebebiyet veren olaylar annenin sağlık durumunun çok kötü olması, annenin kendine bile bakamayacak durumda olması, annenin çalıştığı işin uygunsuz veya yetersiz olması, annenin çocuğa zarar vermesi gibi durumlarda çocuk babaya verilir. Bu tarz durumlarda hâkim çocuğun anne ve baba duygularının tatmininden ziyade çocuğun menfaatini düşünür. Çünkü çocuğun duygusal gelişiminden öte kişisel menfaati ve geleceği daha fazla önem arz eder.
Çocuk Okul Çağındaysa Velayet Kime Verilir?
Bu durumda çocuğun yaşına bakılıp kime verilmesi daha uygundur diye düşünmenin yanında kimin çocuğa daha iyi eğitim olanakları sağlayacağını ve kimin çocuğun geleceği için daha faydalı olduğu araştırılmaya başlanır. Hal böyle olunca çocuğuna hangi taraf daha iyi eğitim sağlayabilir ve geleceğini daha iyi sahiplenebilirse öne geçmiş olur. Tabi ki artık okul yaşına gelmiş bir çocuğun fikirleri göz ardı edilmeyecektir ve hakim bu konuda çocuğun da fikrini alacaktır. Çocuk uzman bir çocuk psikiyatrisi tarafından dinlenir ve görüşleri alınır. Bu kısımda çocuk aileden kimselerin etkisi altında kalmış olabileceği için sadece psikiyatrın raporları yeterli gelmez ve hâkimin öngörüsüne dayandırılır. Takdir kısmında hakimin yine büyük bir yetkisi vardır. Velayet belirlenirken yine en ön sıralarda çocuğun menfaati gelir.
Velayet Kime Verilsin Diye Çocuğa Sorulur Mu?
12-13 yaş ve üstü artık çocuklarda kendini ifade edebilecek yaşa geldiği olgunluğa ulaştığını kabul ettiğimiz yaşlardır. Bu yaşlarda ki çocuklar kendini ifade etmede sıkıntı yaşamayacakları için hakim onları dinleyip velayet için karar verebilir. Bu kısımda da çocuğun menfaati en üst düzeyde tutulur ve çocuğun anne baba duygularının tatminine bakılır.
Babanın Gözünden Çocuk Nasıldır?
Hakim sadece çocuğun velayetinin hangi tarafta kalacağını tayin etmez bununla birlikte velayeti alamayan taraf ile çocuğun arasında şahsi bir ilişki de tayin eder. Bunda ki amaç velayeti alamayan tarafın annelik- babalık duygularının tatmin edilmesi ve çocuğun duygusal boşluk yaşamamasıdır. Mesela hafta sonları, hafta içi belirli saatlerde, çocuk belirli bir yaşa gelmişse yatılı olarak, dini bayramların bir kısmında, yarıyıl tatilinde veya yıl sonu tatilinde gibi zamanlarda velayeti alamayan taraf ile görüşülmesi kanun ile zorunlu tutulur. Çünkü velayetin bir tarafa verilmesi diğer tarafın ömrünün sonuna kadar çocuğu göremeyeceği anlama gelmez tabi ki. Bu sebeplerle velayeti alamayan tarafın çocukla görüşmesi kanunlar tarafından güvence altına alınmış olur.
Velayetten Sonra Değişiklik Olur Mu?
Bütün bu davalar sonucu velayet davası sonuçlandıktan da sonra yaşanan en büyük sorun velayeti alan tarafın çocuğu karşı tarafa göstermek istememesidir. Karşı tarafın yapması gereken devletin izin verdiği saatlerde çocukla görüşmesidir. Hala çocuğunu görmekte sıkıntı yaşıyorsa devletin kendisine verdiği üzerinde yasal görüşme saatleri yazan belgeler ile icra dairesine başvurup gereken saatte çocuğun kendisine verilmesini istemektir. Bütün bunlara rağmen karşı taraf çocuğu göstermezse mahkeme kararı sonucu çocuğun velayetinin bulunduğu taraf değişebilir.