Monica Bellucci’den Güzellik Sırları

Monica Bellucci’nin güzellik sırları: hiç bir diyet yok, hiçbir kozmetik yok. Yönetmenler için Monica filmlerin yaraşığı, aktörler için vazgeçilmez taraf mukabili, gezegenin tüm erkekleri için ulaşılmaz ideal ve sadece bir kişi için, Fransız aktörü Vincent Cassel için sevimli hayat arkadaşıdır. Kadınlar için ise bu kadın bazen kıskançlıktan, bazen de hayranlık nesnesine dönüşüyor.

Başı boş güzelce…

Belki de inanmak zor ki, bir zamanlar Monica kendi güzelliğini bir Tanrı armağanı değil, onun bahtına düşmüş zor bir deneme olarak kabul ediyordu. Provincial bir İtalyan şehri olan Citta-Da-Castello’da büyümüş bu kızcağız her zaman kıskançlık çeken kadınların onun hakkında yaydığı şaibeler ve insanların kötü fikirleriyle yaşıyordu. Sınıf arkadaşları ve komşuları onu incitmek, adını kötü çıkarmak için onun hakkında demedikleri söz ve yaymadıkları şaibe kalmıyordu. Ayrıca nefretini dökmüş erkek hayranları da onun hayatını ağırlaştırdı. Belki de, dış görünüşüne karşı olan bu kadar büyük dikkate göre Monica daha ciddi bir mesleğe, hukuk mesleğine ulaşabilmek istiyordu. Çünkü düşündüm ki, belki de hukukçu olursa artık çevredekiler ona “başı boş güzelce” gibi sözlerle yanaşmazlar. O, tüm gücü ile çevresindekilere kanıtlamaya çalışıyordu ki, güzel olmakla beraber, hem de çok akıllı olduğunu: iyi okuyordu, çoklu mütalaa ediyordu, yabancı dillerle uğraşıyordu.

Okulu bitirdikten sonra, Perugia’ya gitti ki, üniversitenin hukuk fakültesine kabul olsun. Belki de kader başka türlü karar verseydi o kabul olacaktı da: model işi ona itiraz edemeyeceği bir teklif yaptı. Yakında Monica önce Milan’a, sonra ise Paris’e taşındı. O, sadece ünlü fotoğrafçıların muzasına ve ünlü markaların yüzüne dönüştü, aynı zamanda, Atlantik’in her iki tarafında çekilen filmlerin kahramanı oldu. Gerçi o, etrafındakilere kendini ispat etmek için hukuk fakültesine kabul olmadı, o öyle bir seviyeye geldi ki, artık onu tüm dünya tanıyordu, birilerine bir şeyleri ispat etmeye gerek kalmadı.

Doğayı aldatmak olmaz…

Monica, vücudunun ve yüzünün onun “iş aletleri” olduğunu tekrar etmekten yorulmuyor asla. Çünkü o, sahip olduğu işte bu hazineye göre para kazanıyor. Oyuncunun mimikleri doğal olmalıdır, demek ki, ona kozmetik’den aşırı kullanılması mümkün değildir. Bu nedenle Monica makyaj’a ihtiyatla yaklaşır. Günlük hayatında o cildine kozmetik kullanmıyor: ona kirpikler için biraz maskara ve dudak için biraz parıltı yeterlidir. Cildin doğal rengini korumak için oyuncu soğuk su ile yıkanıyor ve cildin pürüzsüzlüğünü korumak için çeşitli araçlardan, en önemlisi de termal spreyler kullanıyor.

Yaşlanmaya karşı kremleri o, genel olarak kabul etmiyor, çünkü emindir ki, doğayı aldatmak olmaz. Vücudunun cildinin ince ve ipek gibi olması için Monica haftada 2 kez arındırıcı vücut kürlerinden kullandıktan sonra vücuduna badem yağı sürüyor. Yüz için ise Monica’nın mucizevi etkiye sahip özel reçetesi var: avokado, 6 çay kaşığı kaymak ve 4 çay kaşığı badem yağı. Karma cilde sürülerek 15 dakika sonra yıkanır. Efekt kendini beklemeye mecbur etmiyor. Bellucci, plastik operasyona karşı: “Ben hiçbir zaman olayların doğal gidişatına müdahale edemem. İnsanlar yaşlanırlar, bu ise doğaldır. Eğer 40 yaşındaki kadın 20 yaşındaki kız gibi görünmeye çalışıyorsa, bu çok komik görünüyor.”

Monica kendi yaşından korkmuyor, ona göre 46 yaşında da hayattan zevk almak gerektiğini söylüyor. Ama kendin gibi görünmek ve kendini olduğun gibi sevmektir. Bellucci örnek olarak, hep büyük annesinden konuşuyor ki, yaşlanıncaya kadar o dudaklarına kırmızı ruj sürermiş ve hatta kiliseye de böyle gidermiş. Sırf, böylece bu kendini asıl kadın hissediyordu ve onun hiçbir şey umurunda değildi, insanların fikirleri ise ona genelde ilginç değildi. Monica emindir ki, öyle böyle de yaşamak gerekir: kimseye aldırmadan son güne kadar sadece kadın olmak gerekir.

Saçlar yağda…

Monica’nın şaşırtıcı saçları, onun kendilerine gösterdiği özel ilginin sonucudur. Oyuncu emindir ki, Konsantre edilmiş şampuanlar ve fön’den kullanmak saçlara zararlıdır. Bu nedenle, Monica çalışır, hafta boyunca saçlarını iki defadan fazla yıkması ve sadece belirli olaylar sırasında saçlarını düzgünleştirir. Oysa bu İtalyan güzelinin saçlarının böyle güzel olmasının bir sırrı var: saçlarını yıkamadan önce saç köklerine o, zeytinyağı maskesi kullanıyor. Sonuçta onun uzun saçları hep parlak ve canlı kalıyor.