Mutlu Evlilik Yaşamak İstiyorsan, Bunları Mutlaka Bilmelisin!
Yaş ve sosyallik statü evliliğin geleceğini şekillenmesinde etkin bir rol oynuyor. Mutlu bir evlilik için eşler arasında uyum şarttır. Ortak yönlerini, özelliklerin azalması, bölüşülmeyen hisler, gizemler ise uygunluğu yok ediyor. Bu ise kaçınılmaz sonu boşanmayı da hızlandırır. Şimdi evliliğiniz sırasında bu gibi sorunlarla karşılaşmamanız için size birkaç tavsiye vereceğiz.
Mutlu evlilik için
Konu İçeriği
Evliliklerin başarıyla devam etmesi için çiftleri yaş ve sosyal statü yönünden birbirine yakın veya eşit olmalıdır: “Farklı yerlerde mutlu olan, farklı ilgi alanlarına sahip çiftlerin ayrılığı kaçınılmazdır”. Uzman esas boşanma nedenlerinin çiftleri arasındaki sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlardan ileri geldiğini bildirir. Kadın ve erkeğin eğitim düzeyi ve sosyolojik yapısı çok uzaksa, taraflar arasında çatışmayı artıracak, uyumluluğu bozacak sonraki bir sebep de bu olabilir, bununla beraber, farklı alışkanlıklar, keskin farklı zevkler de zaman içinde önemli sorunlar yaratabilir.
Çiftler, kendi aralarında karar alma husunda özgür bırakılmalıdırlar. Boşanma konusunda en temel nedenler ise birçoğunun sorunu olan kayın valide ve kayın peder aynı çatı altında yaşamalarıdır. Yeni evli çiftlerin kurulmuş bir düzene ayak uydurmalarını beklemek, büyük bir hatadır. Hele ki kendi yaşam tarzı formalaşmayan ve bağımsız olamayan çiftler, kendi evliliklerini de sahip bilmiyorlar, erkeğin evin oğlu rolünden, eşi rolüne geçmesi de durumu zorlaştırıyor. Çiftler kendi yaşayacakları alanlardan, çocuklarının eğitimine kadar alınması gereken kararları anlaşarak vermeleri, evlilikleri açısından oldukça önemli bir husustur.
Geniş aile modeli ile yaşamak, tarafların düşüncelerini dile getirmesini, tercihlerini rahat edebilmesini zorlaştırır, eşler arasında erozyonlara neden olur. Kadının ekonomik bağımsızlığının olmadığı ailede, ya da çocuklar için uzun süre sürdürülen mutsuz evliliklerin çok olduğunu, yaşanan sorunların da zamanla dile getirilmeyen, fakat rahatsızlık veren bir bir nüans haline geldiğini söylemek gerekir.
Kişinin bedeniyle, kadının ise beyniyle yaşadığına dikkati çeken, bu farklılığın zamanla çözülmemiş diğer sorunlarla birlikte çiftlerin hayatına yansıyor. Kadınlar yaşamın onlar için hazırladığı rollere daha sık uyğunlaşsalar da, bu kişilerde daha uzun süre gerektirir. Kadın henüz anne olmadan annelik rolüne girebilir, erkek baba olduktan sonra da bu role adapte olmakta zorlanabilir. Çiftlerin boşanma kararından önce psikoloğa gidip tedavi geçmelerini öneriyoruz. Çiftlerin problemlerinin birkaç seansla çözülebileceğini, ancak erkekleri tedaviye ikna etmenin kolay olmadığını belirten uzmanlar bu durumun sorunların çözümünü zorlaştırdığını kaydetti.