NAD+ Seviyesini Artırarak Yaşlanmayı Geciktirmek Mümkün mü?
Her canlı doğar, büyür ve yaşlanır. Ancak yaşlanma sürecinde vücudumuzda farklı belirtiler ve rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Bu durum da kişilerin aktif yaşam süresini olumsuz yönde etkileyebilir. Peki, bu durumu tersine çevirmek mümkün mü?
Herkesin merak ettiği bu sorunun cevabı aslında hücrelerimizde gizli. Çünkü vücudun enerji üretiminde önemli bir rol oynayan NAD+ seviyelerini artırmak, yaşlanma belirtilerini hafifletme ve hücre yenilenmesini destekleme gibi etkileri ile dikkat çekiyor.
“Bunu nasıl yapacağız?” diyorsanız NAD+ enzimini daha yakından tanıma ve bu enzimi artırmanın yollarını keşfetme zamanı geldi.
NAD+ Nedir?
Konu İçeriği
Yaşlanmaya karşı yapılan çalışmalarla adını sıkça duyduğumuz NAD+, aslında vücudumuzdaki hücrelerde bulunan bir enzim. Açılımı Nikotinamid Adenin
Dinükleotid olan bu enzimin işlevi ise oldukça önemli. Çünkü NAD+, DNA tamirinde ve enerji üretiminde kilit rol oynuyor.
NAD+, hücresel enerji üretimini sağlayan mitokondrilerin işlevinin temel taşıdır. Ayrıca bu enzim yalnızca gıdayı enerjiye dönüştürmeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda DNA bütünlüğünün korunmasında önemli bir rol oynar. Böylece vücudumuzu yaşlanma ve hastalıklardan korumak için uygun hücre işlevini sağlamanın temelinde NAD+ ile karşılaşmak mümkün.
NAD+ Neden Önemlidir?
NAD+; metabolik faaliyetler, DNA onarımı, hücresel yaşlanma ve bağışıklık hücresi işlevi dahil olmak üzere birçok önemli hücresel işlevi doğrudan ve dolaylı olarak etkileyebilir. Bu hücresel süreçler ve işlevler ise doku ve metabolik dengenin sürdürülmesi ve sağlıklı yaşlanma için kritik bir öneme sahip.
Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki yaşlanma ile kemirgenler ve insanlar dahil olmak üzere birçok model organizmada, doku ve hücresel NAD+ düzeylerinde kademeli bir düşüş gerçekleşir. NAD+ düzeylerindeki bu düşüş ise bilişsel gerileme, kanser, metabolik hastalık ve güçsüzlük dahil olmak üzere birçok yaşlanmaya bağlı hastalık ile bağlantılı.
Buna bağlı olarak yaşlanma ile ilişkili hastalıkların çoğunun NAD+ düzeylerinin geri kazanılması ile yavaşlatılabileceği ve hatta tersine çevrilebileceği düşünülüyor. Bu nedenle de NAD+ için sadece vücudumuzda bulunan bir enzimden öte yaşlanmayla ilişkili hastalıkları iyileştirmek ve aktif yaşam süresini uzatmak için potansiyel bir çözüm demek mümkün.
NAD+ Neden Azalır?
Yaşlanma sürecinde NAD+ seviyesi düşmeye başlar. Gençlik zamanlarında vücudumuzda üretilen NAD+’ın yaşla beraber üretimi durur.
Bağışıklık sistemi ve DNA hasarlarında cevap olarak aktif olan PARP enzimi, NAD+’ı tüketen başlıca faktörler arasında yer alır. Çünkü vücutta oluşan herhangi bir hasar veya hastalıkta vücudumuz bu durumla mücadele etmek için daha çok enerjiye ihtiyaç duyar. Bu da daha fazla NAD+ tüketimine sebep olur. Kısacası NAD+ seviyesinin düşmesine hem yaşla beraber ortaya çıkan rahatsızlıkların bir nedeni hem de bir sonucu diyebiliriz.
Vücuttaki NAD+ enziminin azalması sonucu çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. “Peki, bunlar nelerdir?” diyorsanız bu rahatsızlıkları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yaşa bağlı tip 2 diyabet
- Obezite
- Serebral ve kardiyak iskemi
- Kalp yetmezliği ve kardiyomiyopatiler
- Alzheimer hastalığı ve diğer nörodejeneratif bozukluklar
- Kornea hasarı
- Akut böbrek hastalığı
Vücuttaki NAD+ Seviyesini Artırmak Mümkün mü?
NAD+ seviyesinin düşmesi, yaşla beraber ortaya çıkan çeşitli hastalıkların oluşmasına sebep olabilir. Yani NAD+, yaşlanma sürecinin oluşması ve hızlanması açısından oldukça önemli. Peki, bunu durdurmak mümkün mü? Vücudumuz yaşla beraber gençlik dönemindeki gibi NAD+ üretimi yapmasa da aslında NAD+ takviyeleri sayesinde bu enzimin üretimini desteklemek mümkün.
NAD+ takviyesi olarak karşımıza çıkan başlıca isim ise NMN. Açılımı Nikotinamid Mononükleotid olan NMN, vücudumuzdaki her hücrede bulunan bir bileşik olan Nikotinamid Adenin Dinükleotidin yani NAD+’ın öncüsüdür. NMN takviyesi sayesinde vücudumuzda bulunan NAD+ üretimi desteklenir. Böylece yaşla beraber azalan hücresel enerji üretiminin ve DNA onarımının tekrar artmasına olanak tanır.
Vücuda Doğrudan NAD+ Alınamaz mı?
NMN desteği, NAD+ enziminin öncüsü olduğu için akıllara “Neden NMN yerine doğrudan NAD+ almıyoruz?” sorusu gelebilir. Ancak NAD+, besinlerden veya takviye şeklinde ağızdan kolaylıkla alınabilen bir enzim değildir. NAD+ sindirilemediği için sadece damar yoluyla vücuda enjekte edilebilir.
NMN ise ağız yoluyla vücuda alınarak kana karışabilir. Bu da herhangi bir enjeksiyon müdahalesine gerek kalmadan daha kolay bir şekilde hücrelerde NAD+ enziminin artmasına yardımcı olabilir.
NMN Nasıl Alınır?
Bazı besinler eser miktarda NMN içerebilir. Avokado, brokoli, mantar, domates, sığır eti ve karides, içeriğinde NMN bulunan besinler arasında yer alır. Ancak besinlerdeki NMN miktarı oldukça düşüktür. Bu nedenle yaşlanma ile ortaya çıkan NAD+ eksikliğini tamamlamak için sadece besinlerden destek almak yeterli olmayabilir.
Vücutta daha fazla NAD+ üretimini desteklemek için NMN takviyeleri bulunur. Daha fazla oranda NMN desteği almak için kapsül, toz veya sıvı gibi farklı formlarda bulunan takviyeler tercih edilebilir. Böylece belirli dozda ve düzenli olarak vücuda NMN desteği sağlanabilir.
NAD+ Takviyesi Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
NMN olarak kolaylıkla vücudunuza alabileceğiniz NAD+ takviyesi sayesinde hücrelerin enerji üretimini destekleyebilir ve yaşlanmaya karşı önlem alabilirsiniz. Ancak tabii ki her takviyede olduğu gibi NAD+ takviyesi alırken de dikkat etmeniz gereken unsurlar mevcut. “Peki, nelere dikkat etmeliyim?” diye düşünüyorsanız NMN kullanımı ve dozunu belirlerken dikkat etmeniz gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Diğer besin takviyelerinde olduğu gibi NMN takviyesini kullanmadan önce de mutlaka bir sağlık uzmanına başvurun.
- Takviyeyi kullanmadan önce ürünün kalitesini ve güvenilirliğini kontrol edin.
- Ürünün üzerindeki kullanım talimatlarını dikkatlice takip edin ve doktorunuzun yönlendirdiği şekilde kullanmaya özen gösterin.
Unutmayın ki vücuttaki NAD+ üretimini destekleyen NMN takviyeleri, yaşlanma sürecini yavaşlatma ve genel sağlığı destekleme potansiyeline sahip olsa da bu konudaki araştırmalar halen sürüyor. Bu nedenle NMN veya herhangi bir takviyeyi kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışmayı ihmal etmeyin.